Karakalem Tekniği
Görsel sanatlarda eğitim ve esere başlamak kara kalem tasarım çalışmaları ile olur.
Bununla birlikte Kara kalem, başlı başına da bir sanat dalı olagelmiştir..
Sanat; iyiyi, özgür olarak yaratan insanı, mükemmelliğe ulaştırma yoludur.”
Görsel sanatlarda eğitim ve esere başlamak kara kalem tasarım çalışmaları ile olur.
Bununla birlikte Kara kalem, başlı başına da bir sanat dalı olagelmiştir..
Yüz, insan anatomisinin en temel kısımlarındandır ve geniş bir yelpazede duyguları sergileyebilir. Bir portrede ya da insanların yer aldığı sanat eserinde, suratlar ana odak noktasıdır; o yüzden de her bir fırça darbesinin, ifade edilen ruh hali üzerinde önemli bir etkisi vardır. Yüzü düzgün olarak çizmek, iyi bir sanatçı olma yolunda atılmış büyük bir adımdır.
Klasik Batı Müziği, kökeni Antik Yunan müzik kültürüne dayandırılan, daha sonra Batı Roma İmparatorluğu'nun çöküşüyle başlayan Orta çağ ve Gotik dönemde[1] çok sesliliğin gelişimiyle beraber daha da biçimlenmiş, kilise ve saray baskısı altında Rönesans'ın erken yüzyılında vokal polifoni[2] çerçevesi içinde gelişmiş, Yüksek Rönesans ile beraber çalgı müziğinin de yükselişiyle içeriği bugünün klasik müzik olarak adlandırılan biçimleri ve teknikleriyle gelişimini sürdürmüş bir kurumsal müziğin, kilise baskısına direnen halk müziğinin dans ve şarkı biçimleriyle karşılıklı etkileşimi sonucu gelişimini sürdürmüş olan, uluslararası olarak kabul görmüş müzik türüdür.
Halk müziği, bir yörenin yerleşik insanları tarafından üretilen, insandan insana aktarılarak yaşayan, sürekliliği bulunan, yüzyıllar boyunca toplumların kendi öz kültürleri ile bezenen,halk tarafından genel kabul görerek yaşayan ve yaratıcılarının adları çoğunlukla belirsiz olan bir müzik türüdür.
Pop müzik, müzik listelerinde en çok karşılaşılan müzik türüdür. Pop müziği meydana getiren bazı öğeler urban, dans, rock, Latin ve country gibi türlerden ödünç alınsa da bu müzik türünü tanımlayan temel öğeler de vardır: Pop müzik parçaları genellikle kısa veya orta uzunlukta, basit formatta yazılmış, parça içinde aynı ezgilerin tekrarlandığı ve hook’ların sıkça kullanıldığı parçalardır.
En azından üç dil bileceksin En azından üç dilde Ana avrat dümdüz gideceksin En azından üç dil Çünkü sen ne tarih ne coğrafya Ne şu ne busun Oğlum Mernuş Sen otobüsü kaçırmış bir milletin çocuğusun
Sevgilim ben şimdi büyük bir kentte seni düşünmekteyim Elimde uçuk mavi bir kalem, cebimde iki paket sigara Hayatımız geçiyor gözlerimin önünden Çıkıp gitmelerimiz, su içmelerimiz, öpüştüklerimiz, "Ağlarım aklıma geldikçe gülüştüklerimiz"
Sanat sözcüğü genelde görsel sanatlar anlamında kullanılır. Sözcüğün bugünkü kullanımı, Batı kültürünün etkisiyle, İngilizcedeki "art" sözcüğüne yakın olsa da halk arasında biraz daha geniş anlamda kullanılır. Gerek İngilizcedeki "art" (artificial = yapay), gerek Almancadaki "Kunst" (künstlich = yapay), gerekse Türkçedeki Arapça kökenli "sanat" (suni = yapay) sözcükleri içlerinde yapaylığa dair bir anlam barındırır.
Sanat, bu geniş anlamından Rönesans zamanında sıyrılmaya başlamış, ancak yakın zamana kadar zanaat ve sanat sözcükleri dönüşümlü olarak kullanılmaya devam etmiştir. Buna ek olarak Sanayi Devrimi sonrasında tasarım ve sanat arasında da bir ayrım doğmuş, 1950 ve 1960'larda popüler kültür ve sanat arasında tartışma kaldıran bir üçüncü çizgi çekilmiştir.
MİCHELANGELO: 1475 - 1564 yılları arasında yaşamış olan İtalyan Michelangelo, Rönesans döneminin en önemli ressam, heykeltraş, mimar ve şairlerindendir. Resimleri her ne kadar kendine hayran bıraksa da en ünlü eserlerinden bir tanesi Davut keykelidir. Kendisi Sistina Şapeli’nin tavan resimlerini de yapmış ve 4 yıllık bir çalışma sonucunda benzersiz bir eser ortaya çıkarmıştır.
VİNCENT VAN GOGH: 1853 -1890 yılları arasında yaşamış olan Hollandalı ressam Vincent van Gogh, ard izlenimci bir ressam olarak tanımlanır. Sanat tarihinin en ünlü isimlerinden biridir. Yaklaşık 10 yıllık bir sürede 860’ı yağlı boya olmak üzere 2100’den fazla eser üretmiştir. Modern sanatın temellerini oluşturan renkler kullanan Vincent van Gogh manzara, natürmort, portre ve otoportrelere imza atmıştır. Eserlerinin büyük bölümünü ölmeden önceki son iki yılda yapmıştır.
EDVARD MUNCH: 1863 - 1944 yılları arasında yaşamış olan Norveçli ressam Edvard Munch, ekspresyonist bir ressam olarak tanımlanır. Ruhsal ve duygusal konuları işlediği eserleri ile tanınan Edvard Munch, aynı zamanda Alman dışavurumculuk akımının gelişiminde büyük rol sahibidir. En ünlü eseri olan Çığlık’ta hayat, aşk, korku, ölüm ve melankoli konularını başarılı bir şekilde işlemiştir. Bu resminin pek çok farklı versiyonu vardır.